top of page

SEÇİLEN SANAT TERİMLERİ

Updated: Nov 1, 2023


Tıpkı tıp ya da hukukta olduğu gibi kendine özgü bir dili var sanatın. Sanat gibi bir alanla ilgilendiğimizde onun terminolojisine de hakim olmamız iyi olacaktır. Özellikle teorik olarak sanat hakkında okuyor ya da yazıyorsak.


Bu yazıda da sizlere Adnan Turani’nin Sanat Terimleri Sözlüğü’nden bazı terimler seçtim. Adnan Turani’nin ayrıca Dünya Sanat Tarihi isimli oldukça kapsamlı bir kitabı da başucu niteliğinde.


Terimler:


Açık-koyu (Clear-Obscure)

Resimde açıklık ve koyuluğun zıtlığı anlamında kullanılmaktadır. Burada ışık-gölge de aynı şekilde kullanılabilir.


Alegori (Allegory)

Zihinde canlandırılanın kişileştirilip doğada olmayacak şekilde yansıtılmasıdır. Özellikle resim ve heykelde çokça görülür. Örnek olarak; özellikle Ortaçağ kiliselerinde Antik mitolojiden esinlenerek yapılmış canavar heykeller verilebilir.


Anatomi (Anatomy)

Canlıların yapılarını inceleyen bilimdir.


Anlatımcı Sanat (Narrative art)

Bir hikaye ya da konuyu anlatan sanat anlayışıdır.


Arka Plan (Background)

Resimde en arkada kalan yüzeydir.


Asamblaj (Assemblage)

Fransızcadaki assambler yani biraraya getirmek fiilinden oluşturulmuştur.

üç boyutlu kolaja dönüşen çalışmalar için kullanılmıştır.


Asefal

Başı olmayan heykeller için kullanılmıştır.


Barok (Baroque)

1600 ile 1750 seneleri arasında Avrupa’da yer alan bir sanat üslubudur. Portekizce anlamı muntazam olmayan incilerdir. Mimaride ve resimde gözlenmektedir. Bu üslupta yüzeyler girintili çıkıntılı olacak şekilde düzenlenmiştir. Figürler ise abartılı ve tıpkı rol yapıyor gibidir. Renk ve ışık-gölge estetiğine dayanır.


Bordür (border)

Kapı ve pencere gibi mimari kısımların, panoların, halıların etrafını kuşatan çerçeve biçiminde süslü ya da sade parçalara denir.


Boşluk Korkusu (Horror of the empty space)

Resimlenecek yeri boş bırakmaktan korkarcasına doldurmaktır.


Chiaroscuro

Resimde keskin şekilde ışık-gölge tezatlarını yaratmak üzerine düzenlenen ışık-gölge dağılımıdır.


Değersiz Eser (Kitsch)

Sanat değeri olmayan bayağı resim. Değersiz ve adi el işi ve fabrika mamulleri.


Diptik (Diptich)

Yunanca olarak ikiye katlı anlamına gelmektedir. Antikite’de iki kanadı olan, ağaç, fildişi ya da metalden yapılan kenarları kabartmalarla süslü tablocuklardır. Ortaçağ’da kiliselere konan iki kanatlı altar resimleri gibi.


Eklektisizm (Eclecticism)

Başka çağların sanatlarından üslupleri alarak yeni bir tasarım için kullanmaktır.




Ergonomi (ergonomy)

İnsanın eşya ve gereçleri kullanmasına en uygununu araştırmaya, tasarlamaya ve biçimlemeye ilişkin uygulamalı bilimdir.



Estetik (Aesthetics)

Güzelliğin insan aklı ve duyuları üzerindeki etkilerini konu olarak ele alan felsefedir.


Figür (Figure)

Resim ve heykel sanatlarında betimlenmiş gerçek ya da hayal ürünü her tür varlık ya da nesnedir.


Figüratif (figurative)

Resim ve heykelde doğayı ve nesneleri biçim olarak gösteren eserdir.


Figürsüz Sanat (Non figurative art)

İnsan, hayvan ve doğa öğelerini düşünmeden başlanılan ve bitiş görüntüsünde bu öğeleri yansıtan en küçük iz bulunmayan yapıt ve anlayıştır.


Fovizm (fauvism)

Folların resim anlayışına verilen isimdir.


Göz Aldatan eser (Trompe l’oeuil)

Özellikle Rönesans’ta birşeyi büyük bir dikkatle taklit ederek gerçekmiş gibi göstermektir.


Gravür (Engraving)

Metal bir plaka üzerine asit ya da uçla yapılan oyma desenin oyulan yerlere mürekkep yedirilerek bir presle kağıt üzerine geçirilmesidir.


Grotesk (Grotesque)

Komik, acayip


Happening

İzleyicinin de katılımıyla bir olay haline gelen sanat türü.


Hareket Resmi (Action Painting)

El ve kolların hareketleriyle boyaların resim haline getirilmesidir.


Hava Perspektifi (Aerial perspective)

Çizgiye dayanmayan ve renklerle elde edilen derinlik.


Hiper realizm (hyper realism)


Hipogrif (Hippogriff)

Vücudun ön tarafının kuş başlı diğer yarısının ise at biçiminde olduğu efsanevi hayvan.


İkonografi (Iconography)

Efsanevi ya da dini bir konuyla ilgili resimlerde kullanılan geleneksel biçim kalıplarının ve simgelerin tümü; bunları inceleyen ve teolojik literatürle ilişkilerini araştıran bilim.


İlkel Sanat (Primitive Art)

İlkel kavimlerin sanatı.


Janr Resmi (Genre painting)

Günlük hayatın tipik anlarını gösteren resimlerdir. Köy, şehir, saray hayatının janr resmi vardır.


Kaçış Noktası (Vanishing point)

Perspektifte birbirine paralel olan çizgiler, ufuk çizgisinde aynı noktada birleşirler. Bu noktaya da kaçış noktası denilmektedir.


Kalıp (Mold)

Bir heykelin maden ya da alçıdan dökümünü yapmak için, heykeli alçıyla kaplayarak ya da kuma bastırarak elde edilen içi boş biçim.


Kalıp Dökümü (Cast)

Kalıba alçı ya da eritilmiş sıcak maden dökülerek çıkarılan döküm.


Kentauros (Centaur)

Yunan mitolojisinde adı geçen, üst kısmı insan, alt ve arka kısmı at biçiminde kötü ruhlu efsane varlıklardır.


Kısa Görünüş (Foreshortening)

Bir modelin yatmış durumunda, ayakları ucundan kısa görünüşüne denilmektedir. Bu sözcüğün Fransızca karşılığı rakursidir.


Kompozisyon (Composition)

Kompozisyonun genel anlamı parçaların bir bütün içerisinde bir düzen gösterecek biçimde biraraya getirilmesidir.


Kontur (Contour)

Etraf çizgisi anlamındadır.


Konu (Subject)

Sanatçının üzerinde çalışarak yapıt haline getirmek istediği olay ya da nesnedir.


Kromatik (Chromatic)

Renkle ilgili anlamında kullanılır.


Kubizm (Cubism)

1908 yılında Picasso ve Braque’ın çalışmalarının etkisinde adlandırılan bir sanat akımıdır. Sentetik kübizm figürün tümünü basitleştiren geometrik inşadır. Analitik kübizm ise bir figürün her taraftan görünüşü dikkate alınarak yapılan parçalanmadır.


Maniyerizm (Mannerism)

Rönesans ve Barok arasında gelen sanatçılar tarafından kullanılmıştır. Özellikleri; abartılı uzunlukta küçükbaşlı, çok hareketli, hacimli olarak çok yuvarlaklaştırılmış figürlerdir. Figürlerin bastıkları zeminle ilgileri yoktur. El ve ayakların da ne yaptıkları belli değildir.


Minyatür (Miniature)

Bir çeşit kitap resmi. Suluboya ve guvaj tekniği kullanılır. Bir eşyanın esas rengi ışık-gölge düşünülmeden sürülür. Derinlik düşünülmez. Perspektif de yoktur.


Mitoloji (Mythology)

Dünyanın yaratılışını bilimsel olarak kafalarında halledemeyen ilk çağ insanları herşeyi masalla kafalarında hallediyordu. Böylece tanrıların doğumu da hep masallara dayandırılmış ve bu masallar mitolojinin kaynağı olmuştur.


Modülasyon (Modulation)

Farklı renkli değerlerle birbirine bağlı geçiş.


Monogram (Monogram)

Sanatçı isimlerinin baş harfine dinilir.


Monokrom (Monochrome)

Tek bir rengin açık-koyu değerleri ile yapılan resim.


Motif (Motif)

Genel olarak güzel sanatların her kolunda kompozisyonun esasını teşkil eden öğe.


Natüralizm (Naturalism)

Güzel sanatlarda isek-gölge, oranlar, renk değerleri ve karakterleri, optik görünüş içinde yansıttırma anlayışıdır.


Natürmort (Still Life)

Hareketsiz doğa anlamına gelmektedir. Ölüdoğa anlamına da gelmektedir.


Niş (Niche)

Duvarlarda yapılan çeşitli hücre, yuva ve göz vb verilen isim.


Non-figüratif sanat (Non-figurative art)

Figürsüz sanat


Otomatizm (Automatism)

İçten gelen dürtü ile nedensellik aranmadan ortaya çıkan psikolojik olaylara denilir.


Oyma Baskı (Engraving)

Çinko, bakır ve tahta gibi plaklara kazınan resimlerin kağıda basılma tekniği olarak verilen ismidir. Kazınan yerlere boya yedirilir ve basılır.


Ölü Renk (Dead Color)

Değişik tonların birbiriyle karıştırılmalarıyla ortaya çıkan ve özelliğini yitirmiş renk.


Pano (Panel)

Etrafı silmelerle çerçeveli düz yüzeylere denilmektedir. Duvar resmi anlamında da kullanılır.


Panorama (Panorama)

Bir noktadan tüm çevrenin görünüşünü gösteren manzara resimlerine denilmektedir.


Performans (Performance)

Bu sanat anlayışı 1960’larda ortaya çıkmıştır. Happening, event, body-art gibi kavramsal uygulamalar da vardır.


Pigment (Pigment)

Boya yapımında kullanılan kurutulmuş renkli bitkisel toz maddedir. Suda ve yağda eriyen olmak üzere iki türdür.


Piktografi (Pictographs)

Resimyazı


Pitoresk (Picturesque)

Doğa resimlerinin katı şekilde yapılmamış fakat artistik bir heyecanla yapılmış resimlere denilir. Yani boyanın kendi güzelliğine önem verilerek yapılmış doğa resmidir.


Plastilin (Plastilin)

Normal sıcaklıkta çalışabilir yumuşaklıkta olan ve çok fazla kirlenmeden heykel çalışabilir bir tür madde.


Post-Modernizm (Post-Modernism)

Modernizm döneminin aşıldığını ifade eden post eki ile bu dönemde mantık ya da ilkelerin olmadığı bir dönem olarak yorumlanmaktadır.


Primitif Sanat (Primitive Art)

İlkel sanat.


Proporsiyon (Proportion)

Oran. Parçaların birbirine olan oranları.



Puantilizm (Pointilism)

Noktacılık.


Rakursi (Foreshortening)

Kısa görünüş.


Ready-Made

Sanatçının daha önceden yapılmış bir eseri yorumlayarak kendi eseri haline getirmesidir.


Realizm (Realism)

Konu ve uslüp açısından yaşamı ve doğayı olduğu gibi yansıtma ve biçimlendirme anlayışıdır.


Reprodüksiyon (Reproduction)

Bir sanat eserinin çoğaltılması anlamına gelmektedir.


Renkli Alan Resmi (Color Field Painting)

Rothko, stil ve Newmann’ın temsil ettiği düz sürülen boya ile yüzeyin kaplanması.


Renkli Kabartma (Cameo)

Sert taşlar üzerine oyulup ışık-gölge değerleri iyi düzenlendikten sonra boyanan kabartma çeşidi.


Renk Uyumu (Harmony)

Bir resimde kullanılan renkler arasındaki uyum.


Retrospektif Sergi (Retrospective Exhibition)

Bir sanatçının yaşamı boyunca yaptığı eserleri içeren sergi.


Ritim (Rhythm)

Bir kompozisyonda farklı unsurların belirli aralıklarla birbirini izlemesi.


Rokoko (Rococo)

Barok dönemin son evresinde incelenir. Barok dönemin kaba ve ağırlığının yanı sıra Rokoko’da hafif ve ince bir görünüş vardır.


Romantizm (Romanticism)

Sanatta bir akım olup bir üslup aşaması değildir. Edebiyat, müzik ve şiirde de bir akım olan Romatizm, materyalist görüşün karşısına çıkmak istemiştir. 1810-1850 yılları arasını kapsar.


Rölyef (Relief)

Kabartma


Rönesans (Renaissance)

Yeniden doğuş anlamına gelmektedir. Dini inançlara karşın insanın ilk defa kendi düşünceleriyle ortaya çıktığı çağdır.


Salt Sanat (Absolute Kunst- Almanca)

Doğayı konu almayan ve sadece çizgi, nokta ve yüzey gibi geometrik öğeleri resim ve heykel için yeterli gören sanat görüşüdür.


Sanat İçin Sanat (Art for Art)

1836’da filozof ve politikacı Victor Cousin tarafından söylenmiştir. İlerleyen endüstri ile beraber el sanatları ve güzel sanatlar adi ve güzel olmak üzere ikiye ayrılmaya başlamıştır.


Sangin (Sanguine)

Demir oksitli ve kirem,t renkli bir boyadır. Rönesans ve Barok’da çok kullanılmıştır.


Satirik (Satirical)

Çeşitli olayları tenkit ve hicveden resimli karikatür dergilerine denilir.


Sembol (Symbol)

Bir şeyi tanıtan, temsil eden biçim.


Sembolizm (Symbolism)

Fransa’da 1880 yıllarında, önce edebiyat ve sonrasında resimde ortaya çıkan akım.


Soyut Ekspresyonizm (Abstract Expressionism)

Soyut ekspresyonizmde yaratma işlemi resmin bir çeşit konusu olmaktadır.


Soyut Sanat (Abstract Art)

Doğa görüntülerine bağlı olmayan sanattır.


Stil (Style)

Sanatçının eserlerindeki müşterek anlatım ve biçimleme tarzıdır.


Strüktür (Structure)

Yapı


Süprematizm (Suprematisme-FR)

Soyut geometriciliği benimseyen sanat anlayışı.


Tempera (Distemper)

Yağ, reçine, yumurta akı ve kazein gibi yapıştırıcı maddeleri madeni boyalarla karıştırarak yapılan boyalardır.


Tonalite

Bir resimde hakim olan renk tonudur.


Ton Resmi

Renklerin açık koyu değerleriyle yapılan resimdir.


Toprak Boyalar (Erdfarben- Alm)

Sarı ve kahverengi okurlarla ile siyena toprak sarısı denilen renkler.


Triptik (Triptych)

Yan yana üç kanatlı tablodan meydana gelen resimdir.


Trompe l’oeuil

Göz aldatan eser.


Tümleyici Renkler (Complementary Colors)

Tamamlayıcı renkler, renk çemberinin tam karşısında yer alırlar.


Üsluplaştırma (Stylization)

Nesnelerin karakterlerini kaybetmeden basitleştirerek şematik biçimlere dönüştürmek.


Valör

Aynı rengin en koyusundan en açığına kadar olan derecelere denir.


Vandalizm (Vandalism)

Sanat eserleri tahripşçiliğine denilir.


Yatay Kesit (Grundriss- Alm)

Bir yapının kuşbakışı olarak çizilmesidir.








8 views0 comments

Recent Posts

See All

Comments


bottom of page